Makaleler

enürezis yatak ıslatma

İDRAR KAÇIRMA NEDENLERİ ve TEDAVİSİ

İdrar kaçırma, gerek çocukluk döneminde gerekse erişkin dönemde sık görülen ürolojik sorunlardan bir tanesidir. Çocuklarda 5 yaşından sonra uykuda idrar kaçırma enürezis (nokturna) olarak adlandırılmaktadır. Çocuğun daha öncesinde en az 6 aylık kuru dönemi olmaması durumuna primer enürezis denir. Sekonder enürezislerinin çoğunun altında organik veya psikolojik bir sorun yatmaktadır  ( Öztürk E. ve Soygür T., 2013).

Çocuklarda idrar kaçırma oranlarına bakacak olursak, 2009-2010 yıllarında Van’da yapılan bir araştırmada:

124 (%47.7) kız ve 136 (%52.3) erkek çocuk incelendi. EN sıklığı kızlarda %29.8, erkeklerde %23.5 (toplamda %26.5) idi. Evde yaşayan ortalama kişi sayısı altının üzerindeydi. Çocukların sadece %16.9’unun ayrı bir odası vardı, hanelerin %78.8’inde tuvalet evin içindeydi. Yaşlarına uygun eğitim alan çocukların oranı %90.0’di. Aile içi ve çocuğa yönelik şiddet yaşayanların oranı yüksekti; (sırasıyla %63.8 ve %78.1) ( Gücük S. , Edirne T., Arıca S. G., Edirne Y., Arıca V., Alkan S., 2011).

Ayrıca 2007 yılında Manisa’da bir gecekondu bölgesinde 5-16 yaş arasındaki çocuklarda enürezis nokturna sıklığı ve ilişkili faktörlere bakılmak için yapılan araştırmada (Dündar P. E. , Ergin D. , Kurses M., Hekimoğlu C. H. , Nebi S., Buğa Ş. ve Kaysudu A., 2007)  şu sonuçlar bulunmuştur:

Araştırmanın bağımlı değişkeni olan enürezis nokturna şimdiye kadar çocuğun altını en az ayda iki gece ya da daha fazla ıslatması olarak sorgulanmıştır. Bağımsız değişkenler sosyodemografik özellikler, tuvalet eğitiminin veriliş biçimi ve kim tarafından verildiği, ruhsal travma öyküsü, dışkıda parazit öyküsü, ailede enürezis öyküsü, anne ve babanın sağlık durumu, çocuğun uyku durumu, 24 saatlik idrar yapma sayısı, idrar ve dışkı kontrol yaşı, kaza öyküsü, adenoid tanısı olarak sorgulanmıştır (Dündar P. E. , Ergin D. , Kurses M., Hekimoğlu C. H. , Nebi S., Buğa Ş. ve Kaysudu A., 2007)  .

Araştırmaya göre enürezis nokturna ile çocuğun doğum ağırlığı, doğum zamanı, anne sütü alma süresi, kardeş sayısı, cins, yaş, anne ve baba eğitim düzeyi gibi bağımsız değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. Babanın işsiz olması, tuvalete zor yetişme, dışkı kontrolünün üç yaş ve daha geç tamamlanması, ailede enürezis öyküsü, tuvalet eğitiminde cezalandırıcı yöntemlerin kullanılması, ailede ruhsal hastalık öyküsü, çocuğun şiddet olayına tanık olması, derin uyku, çocukta kaza öyküsü, gecekondu tipi evde yaşama, ailenin ilk alt ıslatmaya verdiği şiddetli ve cezalandırıcı tepki, günlük idrar yapma sayısının sekiz ve daha fazla olması ile enürezis nokturna arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Geçmişte ya da şu anda enürezis nokturna sorunu olan çocuklarda özsaygı alanındaki puan ortalaması enürezisi olmayan çocuklardan daha yüksektir (p= 0,013) (Dündar P. , Ergin D. , Kurses M. , Hekimoğlu C. , Nebi S. , Buğa Ş. ve Kaysudu A., 2007).

Yatağını ıslatan çocukların %15- 25’ini sekonder nokturnal enürezis oluşturmaktadır. Enürezisin psikososyal nedenlerine bakıldığında;

  • Yenidoğan kardeşe karşı saldırgan duyguların ifadesi,
  •          Aşırı temiz, titiz düzenli annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı pasif agresif tepki,
  • Ailede, ölüm, boşanma, göç okulla ilgili travmalar, hastaneye yatma, çocuk ihmal ve istismarı gibi stres dolu yaşam olayları sonucunda anksiyete belirtisi,
  •        Aşırı koruyucu ve hoşgörülü ailede yetişen çocukta bebeksi kalma eğilimi,
  • Olumsuz ve yetersiz anne-çocuk ilişkisi, ebeveynlerde ruhsal bozuklukların olması sonucu gelişen regresif semptomlar çocukta enürezis gelişmesinde rol oynayabilir.
    Tuvalet Eğitimi

Tuvalet eğitimine erken başlama, katı tuvalet eğitimi ve anne babanın uygunsuz veya kayıtsız tutumları enürezise zemin hazırlayabilir. Tuvalet eğitimine, herhangi bir gelişimsel sorun yoksa çocuğun sfinkterleri üzerindeki denetimi kazanmaya başladığı 1.5 yaşından sonra başlanması daha uygun olur. Çocuk gündüz tuvaletini söyler söylemez artık geceleri bezsiz yatırılabilir. Aileye tuvalet eğitimini nasıl verecekleri anlatılırken, çocuk yetiştirme ile ilgili genel tutumları, kaçırma ile ilgili duygu ve düşünce ve davranışları görüşülmelidir. Belirti konusunda aşırı hoşgörülü ya da cezalandırıcı tutumlar önlenmeye çalışılmalıdır. Aileye bu durumun gelişimsel bir sorun olduğu, çocuğun bilerek ve isteyerek öğrenmeye direnmediği açıkça anlatılmalıdır. Aileye soğukkanlı ve tutarlı bir davranış modeli oluşturması için rehberlik edilmelidir. Ana babalar öfke, utanç, bitkinlik içinde olabilirler. Bıkkınlık içindeki anne baba çocuğu cezalandırılabilir, utandırılabilir, kardeşleri ve arkadaşları ile kıyaslayabilir. Yatakları komşuya ya da sokağa asıp afişe edebilir. Çamaşırlarını kendilerine yıkatabilir. Bu tür tutumlar sonucunda çocukta hastalık olmayan bir belirti ruhsal hastalık haline gelebilir (Küçük L., 2010).

Enüretik çocuklarda genellikle diğerleri tarafından fark edilme korkusu ve küçük düşürülme kaygısı, sosyal çekingenlik, yüksek anksiyete düzeyi ve davranış problemleri en sık görülen ruhsal sorunlardandır. Yapılan çalışmalarda enüretik çocuklarda diğer çocuklara oranla davranış, emotional ve akademik başarı sorunlarının daha çok yaşandığı, ayrıca bu sorunların yaş ile birlikte arttığı yönündedir.   Enüretik çocukların psikolojik ve fiziksel istismara daha çok maruz kaldıkları ve daha sık cezalandırıldıkları bilinmektedir. Yine enüretik çocuklar ile ebeveynleri arasına  iletişim sorunları yaşamasının çocuklarda gelişebilecek psikolojik sorunları daha çok arttırdığı bildirilmektedir (Küçük L., 2010).

Erişkin ve çocukluk dönemi idrar kaçırma arasında bir ilişki olabileceği fikri ortaya atıldıktan sonra bu konuda birçok araştırma yapılmıştır. Yapılan çalışmaların çoğunda, çocukluk dönemi alt üriner sistem semptomları (AÜSS) ile erişkin dönemde görülen benzer semptomlar arasında ilişki olduğu saptanmıştır.7-9 Her ne kadar bir ilişki olduğu söylense de bu durumun fizyopatolojisi günümüze kadar net olarak ortaya konulamamıştır. Burton tarafından yapılan çalışmada, aşırı aktif mesane sendromu bulunan annelerin, çocuklarına genel popülasyondan farklı bir tuvalet eğitimi verdikleri bildirilmiştir. Bu bilgiden yola çıkarak Burton ve arkadaşları, çocukluk ve erişkin dönem enürezisi arasındaki ilişkiyi yanlış tuvalet eğitimine ve mesane kontrolünün doğru bir şekilde öğrenilememesine bağlamışlardır. Çocukluk dönemi boşaltım semptomları erişkin dönem işeme disfonksiyonu ile ilişkili bulunmuştur. Çocukluk dönemi skorları yüksek olanlarda, erişkin dönemde sıkışma tipi idrar kaçırmanın, stres tip idrar kaçırmanın, idrar yolu enfeksiyonlarının ve işeme disfonksiyonunun daha sık görülmekte olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca, çocukluk dönemi noktürisi ile erişkin dönem noktürisi (OR 2.3, p<0,001) arasında ve çocukluk çağı gündüz idrar kaçırma ile erişkin dönem sıkışma tipi idrar kaçırma (OR 2.6,  p<0,05) arasında da ilişki saptanmıştır (Öztürk E. ve Soygür T., 2013).


KAYNAKÇA

  1. Erbay Dündar P., Ergin D., Kurses M., Hekimoğlu H. C., Nebi S., Buğa Ş., Kaysudu A. (Mayıs, 2007), Manisa’da Bir Gecekondu Bölgesinde 5-16 Yaş Grubunda Enürezis Nokturna Sıklığı Ve İlişkili Faktörler, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi , 21 (2) : 89-95.
  2. Göv E. ve Dönener H. D. (2010), Enürezisi Olan Okul Yaş Döneminde Çocuklarda Endişe Kaynakları Ölçeğinin Geliştirilmesi, Gaziantep Tıp Dergisi, 16 (2) : 22-28.
  3. Gücük S., Edirne T., Arıca S. G., Edirne Y., Arıca V., Alkan S. (2011), Çocuklarda Gece İdrar Kaçırma Sıklığı ve İlişkili Etkenler, Türk Aile Hekimleri Dergisi, 15 (2): 48-52.
  4. Küçük L. (2010), Çocuk ve Ergenlerde Önemli Bir Sorun Olan Enürezisin Psikososyal Yönü, Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 3 (3) : 68-72.
  5. Özçetin M., Uluocak N., Yılmaz R., Doğan A., Erdemir F. ve Karaarslan E. (2010), Okul Öncesi Çocuklarında İdrar Kaçırmanın Değerlendirilmesi, Çocuk Dergisi, 10 (2): 75-81.
  6. Öztürk E. ve Soygür T. (2013), Çocukluk Dönemi Enürezisi Yetişkin Dönem Mesane Disfonksiyonu İçin Bir Risk Faktörü Müdür? Kadın ve İşlevsel Üroloji Bülteni, 23-24.
  7. Yaluğ İ., Ünsalan N., Özten E., Öztep Kuruoğlu S. ve Tufan A. E. (2006), Erişkinde İkincil Enürezis Nokturna: Bir Olgu Sunumu, Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7 : 185-190.

 

Tuğba Ünsel

Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü

Bu yazı yorumlara kapanmıştır.