Çocuklarda Bilgisayar Bağımlılığı, Telefon Bağımlılığı, Teknoloji Bağımlılığı
1990’lı yıllarda bilgisayar hayatımıza ilk girdiğinde sayılı evde bilgisayar bulunmaktaydı. 2000li yıllara gelindiğinde internet kullanımının da yaygınlaşmasıyla bilgisayar neredeyse tüm evlere girdi. Sadece bilgisayarlar girmekle kalmadı tabletler, akıllı telefonlarda evlerin oturma odalarının yegâne üyeleri oldular. Aileler ev içinde birbirleriyle iletişimlerini cep telefonlarından sağlamaya başladı. Karşılıklı iletişimin olduğu kalabalık gruplar dağıldı. Herkes elindeki sanal dünyada ne kadar çok arkadaşı olduğuyla ilgilenirken gerçek dünyada arkadaşı kalmadığını fark edemez hale geldi. Tüm bunlar teknolojinin kötü bir şey olduğunu göstermez fakat dozunun ayarlamasının ne kadar önemli olduğunu gösterir. Teknoloji iyi yönde kullanıldığında oldukça fayda sağlar.
Sanal dünyanın kalabalık olması, gerçek dünyanınsa daha bireyselliğe dönmesiyle bundan en çok etkilenen grup çocuklar oldu. Önce yemek yemeleri için TV karşısına oturtulan bebekler şimdiler de tablet olmadan yemek yemeyen bebeklere dönüştüler. Bebekken başlayan bu etkileşim yaş ilerledikçe farklı boyutlar almaya başladı. Önce telefondaki veya bilgisayardaki oyunu bırakmak istemediği için okula gitmemekte direnen çocuklar oldular. Oynadıkları oyunlardaki karakterleri gerçek hayatta arkadaşları üstünde deneyerek çeşitli davranışlar ortaya koydular. Biraz daha büyüdüklerinde artık oyun oynamak için okuldan kaçmalara başladılar. En sonunda evde bir sandalye üstünde saatlerce oturup oyun oynayabilir hale geldiler. Ne yazık ki durumlar buraya gelene kadar bazı aileler tehlikenin farkına bile varmamış olabiliyorlar. Oysa çocuk çok daha erken dönemden bunun işaretlerini vermeye zaten başlamış oluyor.
Bütün akşam televizyon karşısında ellerinde telefon, tablet, bilgisayar olan insanların oluşturduğu ailelerde çocukların bundan vazgeçmelerini istemek gerçekçi bir istek olmaz. Ebeveynler öncelikle örnek olmalı ve bazı saatlerde teknolojiyi bırakıp sıcak ve gerçek aile ilişkisinin sağlanması için gerekli adımları atmalılar. Çocuğun neden bilgisayar başında bu kadar çok zaman geçirdiğinin sebepleri araştırılmalıdır.
Çocuklar bazen belli durumlardan kaçınmak için bilgisayarın başına geçerler ve aldıkları yapay rahatlık hissi onları her kaygı durumunda bilgisayarın başına getirmeye başlar. Sadece ilgilenilmeyen çocuklar değil bazen aşırı ilgilenilen çocuklarda interneti bir kaçma yolu olarak görebilir. Bağımlılık gelişmemesi için çocukların bilgisayar başında geçirdikleri süreye dikkat edilmeli ve haftalık 20 saati geçmemelidir.
Çocuklar için internetten daha tehlike olan durum aslında sosyal medyadır. Sosyal medya kontrol edilemez bir mecra olduğu için çocukların kolayca istismar edilebildiği ortamlardan biridir. Aile içinde beklediği ilgiyi ve sevgiyi göremeyen çocuklar bunu sosyal medyadaki sanal kişilerde aramaya girebilir ve kolayca kandırılabilir hale gelebilir. Bu yüzden çocuklarla iletişim kurmak oldukça önemlidir.
Bilgisayarı tamamen yasaklamak hiçbir sorunu çözmeyeceği gibi aile içi iletişim ve çocuğun sosyal hayatına zarar verir. İyi bir planlamayla çocuk hem ders çalışması gereken hem de bilgisayar başında geçireceği zamanı bilir ve bu sınırlar içinde davranmaya başlar.
Eğer çocuğunuzda gözlerde yanma, beden duruşunda bozulma, halsizlik gibi fiziksel belirtilerle birlikte sosyal ortamdan kopma, sanal dünyadaki arkadaşlıklara yönelme, zamanı kontrol edememe gibi durumlar yaşanmaya başladıysa bir uzmandan yardım almanız faydalı olur.