Çocuk İhmali ve İstismarı
Çocuk İhmali ve İstismarı
Sevgi ve umudun kaynağı çocuklarımız için…
Ne zaman bir çocuk düşse
Gözü evlerinde
Annesinin kavurduğu
Helvada kalır
Yoksul bir çocuk görsem
Yağmur altında üşüyen
Köprü olmak geçer
Hiç değilse
İçimden
Sunay Akın – Çocuk ve Hüzün
Ülkemizde çocuk ihmali ve istismarının son yıllarda arttığı görülmektedir. Bugünlerde televizyonda ve gazetelerde bu konudaki haberlerle çok sık karşılaşmaktayız. Karşılaştığımız bu kavramların birbirine karıştırılma ihtimali yüksek olduğu için, yazıya öncelikle kavramları açıklamakla başlamak gerekir..
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (ÇHS) 1. maddesine göre; çocuğa uygulanabilecek olan kanuna bağlı olarak daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır (UNICEF, 1990).
Çocuk istismarı; çocuklara, ana-baba, öğretmen, vasi gibi onları koruyan ve gözeten kişiler ya da yabancı kişiler tarafından yapılan, çocukların fiziksel, duygusal, sosyal, cinsel ya da zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyen tutum ve davranışlardır.
Çocuk istismarı; fiziksel, duygusal, cinsel istismar ve çocuk ihmali olmak üzere dörde ayrılmaktadır. Ayrıca çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde ya da düşük ücretli iş gücü olarak çalışması veya çalıştırılması da ekonomik istismar olarak tanımlanmaktadır.
Çocuk ihmali, başta anne ve baba olmak üzere, çocuğa bakmakla yükümlü kimseler ve diğer yetişkinlerin, çocuğun beslenme, barınma, eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinimlerini ihmal etmeleri, yükümlülüklerini yerine getirmemeleridir. .
Fiziksel istismar; çocuğun kaza sonucu oluşmamış ve fiziksel zarar görmesiyle ortaya çıkan yaralanmalardır. Vurma, dövme, tokat atma, boğma, fırlatma, ısırma, çocuğun üzerinde sigara söndürme, açıklanamayan yara bere ve darbe izleri, açıklanamayan yanıklar, açıklanamayan kırıklar/çıkıklar ve kafa derisinde saç kaybı şeklinde görülebilir. Çocuk istismarının en çok görünen ve yaygın şekilde fark edilen biçimidir.
Duygusal istismar çok sık yaşanmasına rağmen, fiziksel bulguları olmadığı için tespiti zor olan bir istismar türüdür. Doğrudan ve şiddetli duygusal istismarın, çocuklardaki birçok davranış problemleri ve öğrenme güçlükleriyle (yalancılık, hırsızlık, düşük benlik kavramı, aşırı bağımlılık, başarısızlık, depresyon, saldırganlık vb.) yakından ilişkili olduğunu belirtilmiştir.
Çocuk cinsel istismarı ise; bir çocuğu, bir erişkinin cinsel doyumu için kullanması veya çocuğun kullanmasına göz yumulması, iki çocuk arasındaki cinsel yakınlaşma şeklinde olabilir. Öpme, dokunma, tecavüz olarak bedensel olabileceği gibi pazarlama, teşhir, çocuğu fuhuş ve porno için kullanma olarak da eylemsel olabilir.
Ülkemizde son yıllarda cinsel istismarın görülme oranında artış yaşanmaktadır. Yapılan çalışmalarda, istismara uğrama yaşının en çok 6 ile 10 yaş arasında olduğu, kızların erkeklere oranla daha fazla istismara maruz kaldığı görülmektedir. İstismarı uygulayan kişilere baktığımızda ise cinsel istismarda %77 oranında aile bireyleri, %11 oranında akrabalar, %5 oranında çocuğun bakımından sorumlu olmayan kişiler ve %2 oranla da çocuğun bakımından sorumlu olan kişiler olduğu görülmektedir.
Çocuklar; çoğu zaman yaşından dolayı istismarın ne olduğunu bilmediği, istismarı uygulayandan korktuğu, ailesinin ona inanmayacağını düşündüğü veya istismarcı yakınlarından biri ise ailesini zor durumda bırakmak istemediği için bu durumu istemeden de olsa gizleyebilmektedir.
Peki bizler, aile bireyleri, öğretmenleri olarak bir çocuğun cinsel istismara uğradığını nasıl anlarız? İstismara uğrayan çocuklar, travma geçiren birçok çocuk gibi duygusal ve davranışsal tepkiler gösterir. Bunlardan bazıları; öfke patlamaları, anksiyete atakları, uyku bozuklukları, içe kapanma, sosyal hayattan uzaklaşma, bazı bireylerle yalnız kalmama isteği, yaşına göre fazla cinsel bilgilere sahip olmasıdır.
Çocuğun istismara uğradığından kuşkulanıyorsanız ne yapmalısınız ?
- Öncelikle bir çocuğun istismara maruz kaldığını duydunuz, tanık oldunuz veya mesleğiniz nedeniyle size başvurulduysa, bu durumu ciddiye alarak istismarın durdurulması ve çocuğun korunması için durumu bildirin.
- 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre; bildirim zorunluluğu olan mesleklerin ( polis, psikolog, öğretmen, sosyal hizmet uzmanı vb.) dışında her birey istismarın incelenmesi için bu durumu bildirmelidir.Kimliğinizi belirtmek zorunda olmadığınızı bilin.
- İhbar için başvuru merkezleri; ALO 183 Sosyal Destek Hattı, ALO 155(polis), çocuk polisleri,karakollar, cumhuriyet savcılığı, çocuk izlem merkezleridir.
- Çocuk Şube Müdürlüğü’nde çocuğun ifadesi psikolog/pedagog, avukat eşliğinde kamera kaydı ile alınmaktadır. Bu durum çocuğun istismarı defalarca ifade ederek travma yaşamasına sebep olmaması açısından çok önemlidir. Gittğiniz şubede kamera yok ise, en yakın kamera olan çocuk şubeye yönlendirilmesini veya savcılıktan Çocuk İzlem Merkezi’nde ifade alınmasını isteyin.
- Çocuk istismar edilmiyor ancak ekonomik/sosyal yetersizlikler nedeniyle ihmal ediliyorsa, aileyi destek kurumları hakkında bilgilendirin.
Çocuk istismara uğradığını anlatırsa ne yapmalısınız?
- konuşmanızın kesilmeyeceği bir yer seçin.
- İstismarı hatırlatmamak için çocuğa dokunmadan, sakinleştirme amacıyla yanına oturun.
- Samimi bir şekilde suçlamadan, güven verici bir şekilde dinleyin.
- Yaşadığı şeyleri anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla zorlamayın.
- Size bunu anlattığı için kendine teşekkür ederek ona destek olduğunuzu, yanında olduğunuzu belirtin.
- Onun anlayabileceği şekilde, bundan sonra yaşanacak olan sağlık ve güvenlik prosedürü hakkında kendisine dikkatlice bilgi verin. Bu süreçte yanında olduğunuzu, onu suçlamadığınızı kendisine hissettirin.
Çocuklarımızı istismardan korumak için ne gibi önlemler alabiliriz ?
- Çocuklarımıza özel bölgelerine kimsenin dokunma hakkı olmadığını, böyle bir istek ile gelen kişilere “hayır” demesi gerektiğini öğretin.
- Çocuk birini öpmesi, kucağına oturması için zorlanmamalıdır.
- Çocuk ve gençler; cinsellik, kendi bedenlerini korunma, iyi ve kötü dokunuşu ayırt etme konularında bilgilendirilmelidir.
- Sosyal medya, telefon, tablet gibi dijital araçlar çocuk istismarı için sıklıkla kullanılmaktadır. Yetişkinler bu konuda çocuklarını bilgilendirmelidir.