Ölüm Korkusu (Tanatofobi) Nedir?
Fobiler, bazı olaylar, nesneler ya da durumlar hakkında yoğun bir endişe ya da panik duygusunun oluşturduğu korkulara verilen isimdir. Ölüm korkusu gibi spesifik bir fobi üzerinde yoğun duygu hissetmek bir tür anksiyete bozukluğudur. Ölüm korkusu, belli bir nesneyle tetiklenen fobiler yerine aklın her an bir köşesinde bulunan bir fobidir.
Ölüm konusunda biraz endişe duymak oldukça doğaldır. Bilinmeyenden korkmak insani bir duygudur. Kimi zaman ölümün korkutucu ya da acı verici olduğunu düşünebilir ve kaygılanabiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken kritik nokta Tanatofobi olarak bilinen ölüm korkusunun günlük hayatı etkilemesidir. Günlük hayatı etkilemesi demek iş, okul ya da sosyal ortamda etkin olmayı zorlaştırmasıdır. Ölüm hakkında konuşulduğunda ya da düşünüldüğünde panik atak gibi fiziksel semptomlar yaşanabilir. Bu durumda konuyla ilgili profesyonellerden destek almak gerekmektedir.
Ölüm Korkusu (Tanatofobi) Neden Olur?
Ölüm korkusu neden olur sorusunun yanıtı ise çok çeşitli olabilmektedir. Belirli bir olayın veya deneyimin bu korkuyu tetiklemesi mümkündür. Örneğin, bir kişi aşağıdaki durumlarda ölüm kaygısı oluşturabilir;
- Ölüm veya ölümle ilgili travmatik bir deneyim yaşadığınızda,
- Bir ebeveyni veya sevilen birini kaybettiğinizde,
- Birinin zor veya acılı bir ölüm geçirdiğine tanık olduğunuzda ölüm kaygısı yaşayama başlayabilirsiniz.
Fobilerin tam olarak neden geliştiği her zaman belirlenemeyebilir. Ancak, genellikle çocukluk ve gençlik yıllarında ortaya çıkarlar. Anksiyete bozukluğu, uzun süreli stres, travmatik yaşam olayları veya genetiğin bir sonucu olabilirler.
Bununla birlikte Tanatofobi bazı başka korkuların kökeninde de yaşayabilir;
- Aerofobi (uçma korkusu)
- Agorafobi (bilinmeyen bir yerden kaçamama korkusu)
- Aquafobi (su korkusu)
- Araknofobi (örümcek korkusu)
- Klostrofobi (kalabalık, kapalı alanlar korkusu)
Anksiyete ölüm korkusu durumunu da beraberinde getirebilir. Bu tür korkuları yenmek psikolojik destekle aslında oldukça kolaydır. Günlük yaşamı etkilediğini düşündüğünüzde fazla vakit kaybetmeden yardım almak önemlidir.
Kontrolü kaybetme korkusu da ölüm kaygısını güçlendirebilir. İnsanlar genellikle kontrollü olmayı severler. Kontrolü kaybetmekten korkanlar ise aşırı sağlık kontrolü gibi rutinlerle ölüme uzak tutmaya çalışabilirler.
Tanatofobi yani ölüm korkusu olan bazı kişiler aslında ölümün kendisinden korkmazlar. Bunun yerine, genellikle ölme eylemini yansıtan koşullardan korkarlar. Sakat bırakan acıdan, zayıflatıcı hastalıktan gibi koşullardan korkabilirler. Hatta bazı kişiler ölümden sonra ailelerine ne olacağı konusunda daha fazla endişelenirler. Bu kaygılar günlük hayata etkilemediği sürece oldukça insanidir. Fakat bu kaygı ve panik hali altı aydan uzun sürüyorsa, günlük hayattaki işlerden kaçınmanıza neden oluyorsa destek alınmalıdır.
Ölüm Korkusu (Tanatofobi) Kimlerde Görülür?
Ölüm korkusu nasıl yenilir psikoloji biliminin olumlu sonuçlar verdiği alanlardan biridir. Tanatofobi yetişkin ve çocuk olarak her yaşta görülebilmektedir. Genellikle;
- Sağlık durumu kötü ya da ciddi bir hastalık teşhisi konmuş kişiler,
- Yaşamlarından memnun olmayanlar,
- Düşük benlik saygısına sahip olanlar,
- Depresyon ya da anksiyete gibi sağlık sorunlarına sahip kişiler,
- Yakın aile üyeleri ya da arkadaş eksikliklerinde,
- Sağlık hizmeti sektöründe çalışanlar gibi işlerinde genellikle hastalık ve tramvaya tanık olanlarda görülebilmektedir.
Ölüm Korkusu (Tanatofobi) Belirtileri Nelerdir?
Ölüm kaygısının belirtileri ise oldukça yoğundur. Eğer tanatofobiniz varsa ölüm düşüncesi aklınıza geldiğinizde yoğun bir panik atak, korku ve depresyon duygusu yaşıyor olabilirsiniz. Günlük yaşamda size tehlikeli gibi görünen yerlerden ya da durumlardan kaçabilirsiniz. Bununla birlikte ölüm korkusu beraberinde sürekli olarak hastalık belirtilerini kontrol etmeyi ve sağlığa takıntılı olmayı da getirmektedir.
Ölüm korkusu olan kişiler vücudunda çıkan benleri, kan basıncını ya da tansiyonunu sık sık ölçme eyleminde bulunabilir. Tıbbi bilgileri bulmak konusunda çok fazla zaman harcarlar. Hastalanma konusunda aşırı bir endişeye sahiptirler. Ayrıca ölüm düşüncesi aklına geldiğinde üşüme, baş dönmesi, aşırı terleme, kalp çarpıntısı ya da mide bulantısı gibi fiziksel durumlar tetiklenebilir. Bu korkuyla beraber bütün endişelerini fiziksel olarak da deneyimleyebilirler.
Tanatofobi belirtileri; altı ay ya da daha uzun süre görünen bu semptomlarla anlaşılabilir. Bu belirtiler korkulan nesne ya da durumla karşılaştığınız anda ortaya çıkar. Korktuğunuz bu durumdan kaçmak için günlük işlerinizi erteleyebilirsiniz. Günlük yaşamda işlev görmekte zorlanabilirsiniz.
Çocuklarda ölüm korkusu ise ebeveynler için korkutucu olsa da yaşına göre normal gelişimin sağlıklı bir parçası olabilmektedir. Çocuklar dini inançlardan ve ölüm anlayışından yoksundur. Korkunun fobi olarak nitelendirilip nitelendirilmediği, şiddetine ve devam ettiği sürenin uzunluğuna bağlıdır.
Ölüm Korkusu (Tanatofobi) Nasıl Yenilir?
Ölüm korkusu okulda, işte veya sosyal ortamlarda çalışma yeteneğinizi etkiliyorsa, korku ve endişelerinizi çözmek için psikoterapiden faydalanabilirsiniz. Ölüm korkusunun verdiği olumsuz etkileri azaltmak ve sorunlarla başa çıkmak için çeşitli yöntemler vardır.
Üretken olmak, meşgul olmak. Bir şeyler üretmek ve ileriye yönelik hedefler koymak bu açıdan önemlidir. Bir başka yöntemi ise duruma maruz kalmadır. Maruz kalma yönteminde bunu kabullenme gerekmektedir. Örneğin ölü haberlerini okuma, bu düşüncelerden kaçmama maruz kalmadır. Kişinin kendine bir hedef belirlemesi, hayatın bir anlamı olduğuna inanması ve bu anlam peşinden gitmesi ölüm korkusunu yenebilmektedir. Bilim, inanç, sosyal hayat ya da iş gibi alanlarda üretken olmak ve aktif olmak ölüm korkusunun gitgide zayıflamasına yardımcı olur.
Yaşamın son bulacağına ve her şeyin biteceğine odaklanıp mutsuz olmak yerine odağı başka bir yöne kaydırmak önerileri. Şükran duygusu bu noktada işe yaramaktadır. Yaşamın size sunduklarına odaklanıp bunlara şükran duymak tanatofobiyi azaltan yöntemlerden biridir.
Sosyal destek ve hayatta değiştirilebileceğini küçük şeyler bu noktada yardımcı olabilmektedir. Ölüm korkusunun nedenlerinden biri de hayatta yapmak istediklerini yapamamanın verdiği endişe olabilir. Bu durumda hayatınızda küçük değişiklikler yaparak, basitten başlayarak önceliklerinizi belirlemelisiniz. Adım adım başarmak istediğiniz ya da yapmak istediğiniz şeyleri uyguladığınızda ölüm kaygısı da azalacaktır.
Tanatofobi aslında ölüm korkusu yaşarken yaşamaktan da korkmaktır. Kaybetmekten korkulan hayatı yaşarken pek çok alanda kendinizi kısıtlayabilirsiniz. Benliğinizi ve davranış biçimlerinizi kısıtlayarak savunmaya geçersiniz. Ayrıca bu durum sosyal ilişkileri de zayıflatır ve diğer kişilere karşı agresif bir tutum sergilemenize neden olabilir. Fırsatlar bile çoğu zaman tehdit olarak değerlendirilebilir.
Ölüm Korkusu Tedavi Yöntemleri
Ölüm korkusu tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi ya da maruz kalma uygulanabilmektedir. Hayatı yaşarken kendinizi kısıtladığınızı hissediyorsanız ve gerek iş hayatında gerek okul ya da sosyal hayatta yalnız yaşıyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almanız gerekmektedir. Ölüm süreci ya da kaygısı ile ilgili günlük yaşamda sıklıkla zorluk yaşama ya da panik atak belirtilerinde bir psikolog randevusu alabilirsiniz.
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) ölüm kaygısı konusunda ölüm hakkındaki endişelerin veya ölüm sürecinin her zaman acı verici olduğu gibi ölümle ilgili gerçekçi olmayan inançları ele almanızı sağlamaktadır. Bu kaygı başladığında sağlıklı tepkiyi nasıl vereceğinizi yönetmeniz için teknikler sunmaktadır.
Hayattan keyif almak için onu yaşamaya değer kılmak gerekmektedir. Psikolog destekli bir terapi en sağlıklı yaklaşımlardan biridir. Psikolog teşhis koymak için belirtilerin kalıcı olup olmadığını, koşullara göre korkunun ne kadar uygun olduğunu belirlemeye çalışır. Sorularla ilgili semptomları tanır ve tedavi yöntemini belirler.