Etiket: <span>Bilişsel Davranışçı Terapi İzmir</span>

Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi

Bilişsel Davranışçı Terapi

İnsanı oluşturan çeşitli özellikler içinde belki de en ona özgü olan, düşünme veya düşündüğünü düşünebilme yeteneğidir. Bu özelliğin insan psikolojisindeki yeri Antik yunan felsefesine kadar dayanır. 1960 yıllarda ise Aaron T. Beck’in geliştirdiği Bilişsel Terapi (Cognitive Therapy) düşüncenin ruhsal patolojilerin kavramsallaştırmasındaki yerini tartışılmaz biçimde psikoloji ve psikiyatri alanına kabul ettirmiştir. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan psikanalize dönük tepkilerden de beslenen davranışçı terapinin bu yeni akımı olumlu karşılamasıyla bilişsel terapi akımı daha da ivme kazanarak Bilişsel Davranışçı Terapi ismiyle anılmaya başlamıştır.

“İnsanları rahatsız eden olaylar değil, bu olaylara yükledikleri anlamlardır” sözüyle Bilişsel Davranışçı Terapinin Bilişsel kısmını açıklayabiliriz aslında. Düşünsenize yoldan geçerken hiç tanımadığınız birisi size küfretti, bazılarımız korkup kaçabilir, bazılarımzı öfkelenip yanıt verebilir, bazılarımız da üzülüp ağlayabilir. Aynı olayı yaşayan bütün insanların farklı duygu ve davranışlarla tepki vermesinin sebebi o olayla ilgili düşünce biçimlerimizdir. Yani olayın kendisi değil, olayın yorumlama biçimimizin tepkilerimizin asıl belirleyicisidir. Bu noktada Bilişsel Davranışçı Terapide “Otomatik Düşünceler”, “Ara İnançlar” ve “Temel İnançlar” üzerinde durulur.

Davranış kısmı ise genel bir tanımla öğrenme ilkelerinin davranış bozukluklarının analiz ve müdahalelerin sistematik bir biçimde uygulanışı olarak tanımlanabilir. Müdahaleler doğrudan uyumsuz davranışlar üzerine odaklanır. Davranışçı tedavide bireye tedavinin mantığı aktarılıp, kaygı verici durumlarla karşılaştığında kaçmak yerine, kaygıyla başa çıkmak konusunda ne tür yöntemler uygulayabileceği aktarılır. Uygulanan tekniklerden bazıları “Davranış Deneyleri”, “Exposure”, ve “Gevşeme”dir. Bu noktada “Exposure” bir örnek verecek olursak fobileri düşünebiliriz, örneğin kedi fobisi. Bu örnekte maruz bırakma tekniği uygulanarak kişilerin korkularının üstlerine gitmeleri hedeflenir. Kişi aşamalı olarak kediyle yüzleştirilir, önce kediyi hayal etmesi sonra 15 metreden kediye bakması, sonra 5 metreden kediye bakması, sonra kedinin yanında durması gibi.

Fobilerin bilinen tek tedavisi bilişsel davranışçı terapidir.

Bilişsel davranışçı terapi süreci genel olarak 3 aşamadan oluşur. İlk aşamada danışanın var olan sorunu değerlendirilir, danışanı aktif sürece hazırlamak için gerekli bilgilendirmeler, “psiko-eğitim” yapılır ve model danışana aktarılır. Bu aşama tamamlandıktan sonra daha aktif aşamaya geçilir ve danışana uygun bilişsel ve davranışçı müdahaleler uygulanır. Sorunlar belirli derecede azaldığında son aşamaya sonlandırma ve yenilemeyi önleme aşamasına geçilir. Bu aşamada danışana daha çok sorumluk verilerek, sorunlar tekrarladığında neler yapılacağı konuşulur. Gerektiğinde güçlendirici seanslar süreç sonlandığında da uygulanabilir.

Dayandığı temel itibarıyla diğer psikoterapilerden farklı olan bilişsel terapinin tedavi uygulamaları süreç ve içerik olarak yapılandırılmıştır. Öncelikle kişinin güncel sorunlarına odaklanır, süre olarak daha sınırlı, ve daha çok sorun çözme hedeflidir. Bilişsel Davranışçı terapi sadece başvuranların güncel sorunlarını çözmez aynı zamanda bütün yaşamları süresince sorunlarını çözmekte kullanabilecekleri özel birtakım beceriler de öğretir.

Bu beceriler çarpık düşünceleri saptamak, inançlarını değiştirmek, çevreyle yeni ilişkiler kurmak ve davranış değişikliğidir.

BDT’nin etkin olarak çalıştığı bazı rahatsızlıklar aşağıda örnek olarak verilmiştir.

  • Anksiyete bozuklukları
  • Obsesif kompulsif bozukluk
  • Panik bozukluk
  • Travma sonrası stres bozukluğu
  • Yaygın anksiyete bozukluğu
  • Depresyon
  • Cinsel işlev bozuklukları
  • Çift tedavileri ve aile terapileri
  • Sosyal fobi
  • Özgül fobiler
  • Tik gibi çeşitli davranış problemleri
  • Öfke kontrolü

Kaynakça:

http://www.bilisseldavranisci.org/index.php?option=com_content&view=article&id=59%3Abilisel-davranc-terapi-nedir-

https://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/36/bilissel-davranisci-psikoterapi

Bilişsel Davranışçı Terapi İzmir

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ İZMİR

Bilişsel Davranışçı Terapi İzmir

Bilişsel Davranışçı Terapi İzmir Psikoaktif Terapi Merkezinde BDT alanında eğitimli ve deneyimli terapistler tarafından uygulanmaktadır.

Detaylı Bilgi ve Randevu için:

Tel: 0 (232) 421 12 48

GSM: 0 542 739 36 33

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), birçok psikolojik sorunun anlaşılması ve çözümünde yaygın olarak kullanılan bir terapi modelidir. Bilişsel Davranışçı Terapi, insan davranışı, duygulanımı ve düşüncelerini inceleyen psikolojik modellerden yararlanılarak geliştirilmiş bir terapi yöntemidir. Bilişsel Davranışçı Terapi, duygu ve davranışın değişiminin, düşüncenin değişimine bağlı olduğu temel hipotezi üzerine kuruludur. Bilimsel araştırmalarla birçok psikiyatrik bozukluk ve geniş bir sorun alanında etkili olduğu kanıtlanmış bir tedavi yaklaşımı olan BDT’nin ne olduğu, nasıl kullanıldığı, temel ilkeleri ve danışanlar için avantajlarını yazımızda bulabilirsiniz.

Bilişsel Davranışçı Terapi Kimler için Uygundur?

Hafif veya orta düzeyde depresyonu olan danışanlar Bilişsel Davranışçı Terapiden faydalanabilir. BDT aynı zamanda ergenlik dönemi depresyonunda da etkili olmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi depresyon ile birlikte, kaygı, özgüven sorunu, fobiler, cinsel sorunlar, işyerinde iletişim sorunları, evlilikte iletişim sorunları vb. birçok başka sorun için de etkili olmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi İzmir Alsancak'da merkezimizde uzman terapistlerimiz tarafından uygulanmaktadır.

İzmir'de Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulayan Uzmanlar

Psikoaktif Terapi & Eğitim Enstitüsü, uzmanlara yönelik Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi vermektedir.

BDT eğitimi detayları için tıklayın

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) birçok psikolojik sorunun tedavisinde oldukça etkili bir terapi yöntemidir. BDT, kişinin duygularının doğrudan onun düşünceleriyle ilişkili olduğunu varsaymaktadır. Olumsuz ve işlevsel olmayan düşünceler kişinin duygularını, kendilik değerini, davranışlarını ve hatta fiziksel durumunu bile etkilemektedir. Bilişsel davranışçı terapinin amacı; danışanlara olumsuz düşünce biçimlerini tanımlamaları, bu düşüncelerin doğruluğunu değerlendirmeleri ve bu düşünceleri sağlıklı düşüncelerle değiştirmeyi başarmaları için yardımcı olmaktır. BDT yöntemini benimseyen terapistler danışanlarında, işlevsel olmayan düşüncelerden doğan davranış şekillerini de değiştirmeyi amaçlamaktadır. Olumsuz düşünce ve davranışlar, kişinin  depresyona eğilim göstermesine yol açar ve kişiyi aşağıya çeken bu durumdan kurtulamamaya iter. BDT ile çalışan uzmanlara göre, kalıplaşmış bu düşünce ve davranış şekilleri değiştikçe; kişinin duygu durumu da değişecektir.

BDT Eğitimi

BDTde iki temel amaç vardır: Terapist ve danışan, düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmek  üzerinde birlikte çalışır. Danışanların keyifli aktivitelere katılımını engelleyen noktaların üstesinden gelmeyi öğrendiği bilişsel yapılandırma yapılır.

BDT şimdi ve burada olan duruma odaklanır.

BDT kişinin neden öyle düşündüğüne değil, nasıl düşündüğüne vurgu yapan bir yöntemdir.

BDT belirli problemlere odaklanır.

BDT hedef odaklıdır. Terapistiyle birlikte çalışan danışanlardan, her seansta uzun süreli bazı hedefler koyması istenir. Bu uzun süreli hedefleri başarmak bazen haftalar, hatta aylarca sürebilir. Bazı hedefler ise, ancak seansların sonu geldiğinde başarılabilir.

BDT yaklaşımı eğitsel bir yaklaşıma sahiptir. Terapist danışana, sahip olduğu olumsuz düşünceleri ve zihinsel imajları göstererek ya da yazarak, yapılandırılmış öğrenmeyi kullanır. Hedef ise; bunların kişinin ruh halini, davranışlarını ve fiziksel durumunu ne ölçüde belirlediğini belirlemektir.

Terapistler danışanlara aynı zamanda, problem çözme ve memnun edici aktiviteleri yapma gibi önemli baş etme becerilerini de öğretir.

BDT’nin uygulandığı danışanlar seanslar sırasında aktif olarak rol alırlar. Her seansta ev ödevleri verilir ve seansların başlangıcında bu ödevler değerlendirilir.

BDT; sokratik sorgulama, rol oynama, zihinsel imgeleme, yönlendirilmiş keşif ve davranışsal uygulamaları kapsayan birçok yöntemi birlikte kullanan bir tekniktir.

BDT’ de belli bir zaman sınırı vardır. Terapi yaklaşık olarak 14-16 seans sürer.

Bilişsel yeniden yapılandırma; psikolojik sorunların oluşmasına yol açan olumsuz düşünceleri belirlemek ve değiştirmekte BDTyi kullanan bir süreçtir. Bu terapist ve danışan arasında kurulan diyalogla gerçekleşir. Örneğin; bir üniversite öğrencisi kötü geçen bir sınavın ardından “Sınavdan kötü not almış olmam aptal olduğumu gösteriyor “diyebilir. Bu durumda terapist, bu sınavın gerçekte onun için ne anlama geldiğini sorabilir. Öğrencinin işlevsel olmayan düşüncelerini belirlemesine yardımcı olmak için, aldığı notları değerlendirmelidir. Eğer öğrenci “B” aldığını söylerse, terapist danışanına bu notun onun aptal olduğunu göstermeyeceğini çünkü B’nin çok kötü bir not olmadığını vurgular. Daha sonra, her ikisi birlikte hareket ederek, sınavdaki performansın gerçekten ne anlama geldiğini yeniden tanımlamanın yollarını keşfedebilirler.
Bu örnekte, “ben aptalım” cevabı tipik bir otomatik düşünce örneğidir. Danışanlar, belli durumlara karşı tepki oluşturan otomatik düşüncelere sahiptir. Bu düşünceler otomatik, kendiliğinden ortaya çıkan, mantık çerçevesinde olmayan düşüncelerdir. Sıklıkla dünya, durumlar ve kendilik hakkında işlevsel olmayan olumsuz varsayımlara dayanır.

BDT’nin temel fikri, sahip olunan bu olumsuz düşünceleri tanımlamak ve daha sağlıklı yolları bulmaktır. Terapideki en önemli hedef ise; bu düşünceleri ortaya çıkaran ve onları değerlendirmek için gerekli olan varsayımları keşfetmektir. Bu varsayımlardaki hatalar bir kez kanıtlandığı zaman danışanın, bunların yerine doğru olan diğer bakış açılarını geliştirmesi de kolaylaşacaktır.
Seanslar sırasında, danışanlardan olumsuz düşüncelerini belirlemeleri ve bu düşünceleri hatırlatan durumları değerlendirip, bir çizelgeye yazmaları istenebilir. Asıl hedef ise; danışana bunu kendi kendine nasıl yapabileceğini öğretmektir.

BDT danışanlara keyif aldıkları aktivitelere daha çok katılmaları ve problem çözme becerilerini geliştirmeleri için yardımcı olur. Hareketsizlik, depresyon danışanlarının temel problemlerinden biridir. Depresyonun en temel belirtisi, daha önce hoşa giden aktivitelere katılmaya karşı ilgisizleşmektir. Depresyonu olan bir kişi, yaptığı aktiviteleri bırakır, çünkü bunlara harcanacak enerjinin gereksiz olduğuna inanmaktadır. Fakat bu durum daha çok, şiddetli düzeydeki depresyonda ortaya çıkar.

BDTde, terapist danışana keyif alabileceği etkinlikleri belirlemesinde yardımcı olmaktadır. Tedavinin bu kısmı, danışanın bu aktivitelere katılmaktaki engellerini değerlendirme ve geçmişte bu tür engelleri nasıl aşabildiğini belirleme sürecini içermektedir.
Bu aşamada danışanlardan, belli durumlarda nasıl hissettiklerini ve yaptıkları etkinlikleri not almaları istenir. Eğer bu aşama istenildiği gibi gitmezse; bunları neden yapamadığı ve değiştireceği noktalar konusunda terapist danışana yardımcı olur.

BDTyi uygulayan ruh sağlığı uzmanları, özel bir eğitim alırlar ve belirli  bir düzen doğrultusunda çalışırlar. Seanslar danışanın ruh durumunu ve belirtilerini kontrol ederek başlar. Terapist ve danışan her seansı not aldıkları bir çizelge tutarlar. Çizelgelerindeki gündeme göre, her seansta bir önceki seansa geri dönerler ve iki seans arasında bir ilişki kurarak hareket ederler.

Danışanın seanslar arasında uygulaması gereken görevler BDTde ev ödevi olarak adlandırılır.
Terapist ve danışan ev ödevlerini birlikte değerlendirir, problem ve çözümleri tartışırlar.
Daha sonra çizelgedeki öneriler incelenerek, bunlardan olabilecek ya da olamayacak olanlar birlikte değerlendirilir. Yeni ev ödevi verilir. Seans, terapistin seansı özetlemesi ve danışana seansla ilgili geribildirim vermesiyle sonlandırılır. Seanslar yaklaşık olarak 50 - 60 dakika sürer.

Bilişsel Davranışçı Terapi zaman sınırı olan bir yöntemdir. Bazı terapi türlerinin ne zaman biteceği net değildir. Oysa BDTde terapiyi belli bir noktada sonlandırmak temel hedefler arasındadır. Genellikle seanslar 14-16 hafta arasında sürer.

Terapide görüşülen beceriler konusunda yeterli duruma gelmek ve BDT modelini tam olarak anlamak, genellikle 8 hafta civarında sürer. Bu aşama geçildiğinde, danışan genellikle belirtilerinde belli bir azalma hissetmeye başlar. Geriye kalan sürede danışan gerekli becerileri öğrenmeye devam eder ve seansları sonlandırmaya yönelik fikirleri değerlendirir.
Şiddetli düzeyde sorun yaşayan danışanlarda, çözüme ulaşmak daha uzun zaman alabilir. Fakat birçok danışanda, 14-16 seans, sorunların çözümünde ve yeni becerilerin kazanılmasında yeterli olmaktadır.

Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi