Etiket: <span>Çocuklarda Kekemelik ve EMDR</span>

çocuklarda kekemelik

Çocuklarda Kekemelik ve EMDR

Sosyal bir varlık olan insan için konuşarak iletişim kurma oldukça önemlidir. Konuşmayı sekteye uğratan kekemelik ise konuşma bozuklukları arasında sık görülen bir bozukluk türüdür.

Kekemelik Nedir?

Kekemelik ses, hece ya da sözcüklerin istem dışı, sık olarak yinelenmesi, uzatılması veya konuşmanın ritmini, akışını bozan duraksama ve aralıklardır.  Bazen kaygı, korku ve sinirlilik gibi duygularda kekemeliğe eşlik edebilmektedir. Bozukluğun şiddeti ise kişinin içinde bulunduğu duruma göre değişmektedir. Şiddetli yaşandığı durumlarda bedensel bir takım jest, mimik ve hareketlerde (başını bir tarafa atma, ayağı yere vurma, göz kırpma, başa vurma gibi) eşlik edebilmektedir.

Kekemelik, konuşmanın dışında kişinin sosyal yaşantısını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuzluk kişinin duygusal olarak sıkıntılar yaşamasına, çekingen bir kişilik yapısına bürünmesine ve insanlardan uzaklaşarak yalnızlaşmalarına sebep olabilmektedir.

Kekemelik yaygın olarak 2-5 yaş aralığında yeni konuşmaya başlayan çocuklarda sıkılıkla gözlemlenir ve 6 ay-1 yıl içerisinde doğru müdahale ile kendiliğinden geçebilmektedir. Buna “fizyolojik kekemelik” de denmektedir. Görülme sıklığı erkeklerde kızlara oranla daha fazladır ve her 4 çocuktan birinde görülür.

Bu dönemde başlayan kekemelik karşısında ebeveyn tutumu çok önemlidir. Aşırı kaygılı ve mükemmeliyetçi ebeveynlerin beklentileri yüksek olduğunda, çocuğun konuşmasındaki aksama ve duraklamalar üzerine fazla gidildiğinde sorun kalıcılaşmaya başlamaktadır. Başladığı tarihi takiben 6 ay-1 yıl içeresinde kekemelik geçmediyse hatta konuşmanın akıcılığındaki bozukluk arttıysa en kısa sürede bir konuşma terapistinden ve psikologdan destek alınmalıdır. Geç kalındığı taktirde sorunun kalıcılaşma riski artmaktadır.

Sebepleri

Son yıllarda kekemeliğin fizyolojik bir temelinin bulunduğu ancak kekemeliğin gelişiminde ve devam etmesinde öğrenme, aile-çevresel ve psikolojik etmenlerin önemli rol oynadığı üzerinde durulmaktadır.

Ailelere Öneriler

-Kekemeliğin yeni başladığı ilk dönemde kesinlikle çocuğunuzun kekemeliği üzerine fazla vurgu yapmayın.

-Çocuğunuzun cümlelerini onun adına tamamlamayın.

-Ancak bu dönemden sonra kekemelik sorunu artarak devam ediyorsa bir uzmandan destek alın. Sorunu uzun süre görmezden gelirseniz çocuğunuz psikolojik olarak olumsuz etkilenecektir.

-Kullandığınız kelimelere dikkat ederek çocuğunuzla sorunu uygun şekilde konuşmaya çalışın. Kekemelik kelimesi yerine “Konuşmandaki zorluk”, “bazı sözcüklerin ağzından zor çıkması” gibi ifadeler kullanmaya özen gösterin.

– Çocuğunuz konuşma esnasında takıldığında “daha yavaş”, “nefes al” ya da “sakince konuş” gibi ifadeler kullanmayın.

-Okulda konuşmasından dolayı dışlanıyor ya da alay ediliyorsa bunu gelip size rahatlıkla anlatabilmesine olanak tanıyın.

-Okulda gerekli önlemlerin alınması konusunda okuldaki yetkili kişilerle iletişime geçin.

-Başvurduğunuz uzmanlar, kekemelik terapisi ve danışmanlığı boyunca çocuğunuza karşı nasıl davranmanız ve yaklaşmanız gerektiği konusunda bilgi verecektir.

EMDR TERAPİSİ

EMDR adıyla bilinen Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, bugün travmadan kaygı bozukluğuna, yeme bozukluklarından kekemeliğe birçok sorunun tedavisinde kullanılmaktadır.

Kekemeliğe sebep olan travmatik bir durum ya da ailenin geçmişte istemeden yaptığı sağlıksız müdahalelerin etkileri söz konusu ise bu anıların yükünden çocuğu kurtarmak EMDR Terapisi ile sağlanabilmektedir. Oyun ve sanat terapileri ile birlikte uygulandığında daha kısa sürede sonuç alınmaktadır.