Etiket: <span>Travma</span>

Travma Psikolojisi

Travma Nedir?

TRAVMALAR

Çeşitli bireysel ve toplumsal olayların insanın bütünsel varlığına yönelik tehditleri travma olarak tanımlanır. Bütünsel insan varlığı psikolojik ve fiziksel olmak üzere temelde iki kısımla ifade edilir. Travmalar anidirler ve değerlerimizle veya yaşayış biçimimize etkileri büyük olabilir. Saldırıya maruz kalma, kazalar, doğal afetler, istismar, taciz, savaş, terör, tecavüz, ani ölüm, boşanma, iş kaybı, psikolojik şiddet ve yaşamı tehdit eden olaylar fiziksel ve/veya psikolojik bütünlüğü  zorlayarak bunlarla karşılaşan bireyleri çeşitli başa çıkma yöntemleri aramaya sürekler. Bu durumlara verilen tepkiler kişiden kişiye değiştiği gibi karşılaşılan her zorluk da travma olarak adlandırılamaz. Durum veya olayların korku ve dehşet uyandırması ve çaresizlik hissi yaratması ve bireyin kendisinin veya yakınının ölüm veya yaralanma tehlikesi olması gerekmektedir.

Yukarıda bahsedilen olay ve durumları tecrübe eden bireyler Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), Travmatik Yas, Akut Stres Tepkisi, Depresyon, Uyku Bozuklukları, Yeme Bozuklukları, Somatoform Bozukluklar, Alkol-Madde Kullanım Bozuklukları, Anksiyete gibi çeşitli fiziksel, davranışsal, duygusal, bilişsel faktörlerin bulunduğu tepkiler gösterebilirler.

Bu yazıda bir doğal afet olan depremlerin yol açtığı travmaya ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu habercisi stres tepkileri ve belirtilerine değinmek istiyorum. Depremin yarattığı şok bireyleri paniğe sürekler. Maddi kayıplar ve özellikle de can kayıpları depremin olumsuz etkilerini daha da arttırır ve başa çıkması zor bir hale getirebilir. Depremi yaşamayan bireyler de özellikle medyanın etkisiyle en az deprem bölgesindeki bireyler kadar etkilenebilir. Özellikle şiddetli ve büyük depremler ihmalkarlığın ve tedbirsizliğin yol açtığı hasarlara ve kayıplara karşı bireyleri tepkili olmaya götürebilir.

Deprem, bireyleri üç aşamadan geçmeye sürükler; bunlar şok, pasifleşme ve toparlanma evreleridir. Beklenmedik ve sarsıcı bir olaya insan vücudu şok tepkisini verir. Daha sonrasındaki bilinmezlik ve ürkmüş olma hali pasifleşmeye sürükler. Depremin etkilerinin azaldığı ve yavaş yavaş üstesinden gelindiği son kısım toparlanmadır. Toparlanma süresi kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte bazı durumlarda birey tek başına üstesinden gelmekte sıkıntı yaşayabilir ve bazen de Travma Sonrası Stres Bozukluğu görülebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunu habercileyen tepkiler: Madde ve alkol kötüye kullanımı/ bağımlılığı, Disosiyasyon, Yeniden-deneyimleme, Aşırı tepkisellik, Psikotik belirtiler, Yoğun kaygı, Ağır depresyondur.

Etkili bir baş etme yöntemi yaşananları ve bunun sebep olduğu duygudurumu hakkında konuşmak ve bunları paylaşmak olabilir. Fakat bazı durumlarda bu yeterli olmayabilir ve stres tepkileri gözlenebilir. Bu durumda bir uzman desteğine ihtiyaç vardır.

Travmalar

Travma Tedavisi

Travma, günlük rutini bozan ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen dehşet kaygı ve panik yaratan kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olay(lar), yaşantı(lar) olarak tanımlanır. Travmatize  olmanın temelinde yaşama tehdit, sevdiklerine karşı tehdit,  vücudun bütünlüğüne karşı tehdit ve inanç sistemlerine karşı bir tehdit söz konusudur. Ölüm, ciddi yaralanma, cinsel şiddete veya tehdidine maruz kalmak, travmatik olay(aylar)ı doğrudan yaşamak, tanık olmak, bir yakının travmatik olaylar yaşadığını öğrenmek, travmatik olay(lar)ın rahatsız edici detaylarına tekrar tekrar veya aşırı derecede maruz kalmak  gibi durum ve durumlar kişinin travmatize olmasına neden olabilir. Travmanın belli başlı türleri mevcuttur, bunlar: çocuk istismarı, kitlesel kişilerarası şiddet, doğal afetler, büyük çaplı taşımacılık kazaları, yangın ve yanıklar, motorlu araç kazaları, tecavüz ve cinsel saldırı, yabancıların fiziksel saldırısı, yakın partner şiddeti, seks ticareti/taşımacılığı, işkence, savaş, başka birinin intiharı veya cinayetle yüz yüze gelmek, cinayet, intihar, yaşamı tehdit eden tıbbi durumlar, acil durum çalışanlarının travmaya maruz kalması. kısaca hepsinden bahsetmek istiyoruz.

Doğal afetler önemli sayıda insanı olumsuz etkileyen, doğrudan insan yapımı olmayan, ölüm ve yaralanmaya sebebiyet veren büyük çaplı çevresel olaylar olarak tanımlanabilir. Afete maruz kalan bazı bireyler başlangıçtan itibaren olaydan etkilenmezler veya daha sonra hızla normale dönerler fakat önemli sayıda kişi uzun dönemli önemli belirtilerden muzdarip olur. Afetlerin en travmatize edici yanları olarak ölüm korkusu, mülk kaybı, yakınların ölümü olarak görülür.

Tecavüz ve cinsel saldırı, kişiye rıza olmaksızın tehdit veya fiziksel güç uygulayarak veya kişi rıza belirtemeyecek haldeyken saldırganın toplum tarafından kabul edilmeyen uygunsuz şehvet ve arzularının etkisi altında, cinsel doyum elde etmek amacıyla bir beden parçası veya nesne kullanarak oral anal ve vajinal yolla nüfuz etmek olarak tanımlanabilir. Bu eylemler cinsel ilişki şeklinde olmadığı gibi sadece öpme, cinsel amaçlı kucaklama ve dokunma veya edilgin cinsel davranışlarla da olabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki  evlendirilmiş olma cinsel istismar gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Çocuk istismarı çocuklara karşı yapılan davranışlara göre fiziksel duygusal ve cinsel olarak ayrılır. Okşamadan tecavüze ve popoya şiddetle vurmaktan yaşamı tehdit eden dayağa kadar çocukluk istismarı çocuğun tramvatize olmasına neden olan faktörler arasındadır. Yaşamın erken döneminde yaşandığı  ve çocuk kendilik ve ötekiler kavramlarını, dünya ve gelecek hakkındaki kalıcı bilişsel modelleri henüz oluşturmaktayken yaşandığı için çocuk istismarı ve ihmali travmatik olaylara bağlı olarak sonradan yaşanan psikolojik sıkıntılar açısından risk faktörü oluşturabilmektedir.

Seks ticareti/taşımacılığı, cinsel sömürü amacıyla kişileri fiziksel güç kullanarak veya mecbur bırakarak temin etme, taşıma olarak tanımlanabilir. Seks ticaretinin sonuçları oldukça şiddetlidir. Fuhuşa zorlanma ve ticaret  sürecinin içerdikleri depresyon, TSSB, uyuşturucu madde istismarı ve diğer belirti ve rahatsızlıklarla yüksek oranda ilişkilendirilmiştir.

Yakın partner şiddeti, eş dövme, eş istismarı veya ev içi şiddet olarak bilinir. Genellikle birlikte yaşayan iki yetişkinden birinin diğerine yönelik fiziksel, psikolojik veya cinsel saldırgan davranışı olarak tanımlanır. Vakaların çoğunda aşağılama, küçük düşürme, çocuk veya hayvana veya mülke yönelik tehdit veya şiddet, aşırı eleştiriyi içeren duygusal istismar da mevcuttur. Bu tür şiddet tahmin edileceği gibi hem tıbbi hem de psikolojik bakımdan önemli sonuçlara yol açar.

Kitlesel kişilerarası şiddete bağlı travmatizasyon ne yazık ki son yıllarda artan terör saldırıları ve kitlesel düzeyde insan hakları ihlalleri dahil olmak üzere çok sayıda daha başka örnekle de artış göstermektedir.

Büyük çaplı taşımacılık kazaları, uçak düşmesi, trenlerin raydan çıkması ve deniz yolu kazaları gibi olayları içerir. Bu tür olaylar yüksek ölüm oranları içerir ve hayatta kalanlar içinse travmatik olabilir.

Yangın ve yanıklarda fiziksel yaralanmalar özellikle travmatik olabilir. Ciddi yanıkların devam eden fiziksel etkileri travmatik olayın zaman içinde sürmesi ve tekrarlamasına neden olur.

Motorlu araç kazalarında ciddi yaralanmlar yaşandıysa veya birileri öldüyse  kişi sonrasında psikolojik belirtiler geliştirir. Yas ve kendini suçlama gibi davranışlar sonraki psikolojik etkileri kuvvetlendirir. Motorlu taşıt kazalarını diğer, kişiler arası olmayan travmalara kıyasla TSSB (travma sonrası stres bozukluğu) ve diğer işlev bozukluklarına sebep olma olasılığı daha yüksektir.

Savaş yaygın ve nispeten daha güçlü bir travma ve kalıcı psikolojik rahatsızlık kaynağıdır. Savaş çok sayıda travmatik deneyim içerir. Ölüm, yakın kaybı, mülk kaybı,gibi şiddetli deneyimler içerir. savaş birçok yaralayıcı deneyime de kaynaklık eder, tecavüze uğrama, işkence, hapsedilme, aşırı fiziksel mahrumiyet, zulme tanıklık etme ve katılmayı da içerir. Bu travmalar bir dizi belirti ve rahatsızlığa yol açar. Savaş beraberinde kaygı, depresyon, TSSB, ve diğer olumsuz etkileri doğurabilmektedir.

Başka birinin intiharı ve cinayete kurban gittiğine maruz kalmak çok ciddi psikolojik stres ve diğer olumsuz belirtilere yol açmaktadır. Bu tür olayların en sarsıcı olanları, tanınan veya yakın olunan birinin intihar veya cinayete kurban gitmesidir. kayıp ve travma ile ilişkili tepkilere ilaveten ölen kişiye yönelik öfke ve ihanete uğramışlık hissi, kişinin bir şekilde intiharı önleyebileceği ihtimali ile takıntılı şekilde meşgul olması söz konusu olabilir. Bu tür tepkilere genellikle suçluluk ve utanç duyguları eşlik edebilir.

Acil durum çalışanlarının yoğun stres altında kurbanların yaşadığı olaylara sık sık maruz kalıyor olmalarından kaynaklı travmatize olabilmektedirler.

Benzer bir travmaya maruz kalan iki kişinin tepkileri oldukça farklı olabilir. Biri hafif geçici belirtiler gösterirken diğeri aylarca veya yıllarca devam eden ileri düzeyde stres belirtileri gösterebilir. Potansiyel olarak travmatik olaylar tür ve sıklık açısından değişir ve bunların psikolojik etkileri travmaya uğramış kişilere özgü ve toplumsal/kültürel değişkenler tarafından belirlenir. Bu yüzden travmaya maruz kalmanın bir dizi farklı belirti ve bozuklukları oluşmaktadır. bunların belli başlıları şunlardır :  Majör depresyon, psikotik depresyon, karmaşık veya travmatik yas, genel kaygı, panik, fobik kaygı, travma sonrası stres bozukluğu, akut stres bozukluğu, disosiyasyon, somatik belirti bozukluğu, konversiyon, psikozdur.

Derin ve Görünmeyen Yaralar: Travmalar

İnsan yeryüzünde varlığından beri doğanın yıkıcılığı karşısında sürekli bir hayatta kalma çabası içindedir. Bu çaba mücadeleyi gerektirir ve bu mücadele bazen kazanılırken bazen kaybedilir. Mücadelelerde yaralar alınması ise kaçınılmazdır.

Yaşamda izi silinemeyen ağır olaylar büyük korkuların, çaresizlik ve güçsüzlük duygusunun ortaya çıkmasına neden olur. Ağır olayları yaşayan kişiler duygularını, düşüncelerini yani ruhsal durumlarını tanımlarken travma olarak adlandırır. Hepimizin bildiği tanıma göre travma budur.

Amerikan Psikiyatri Birliği Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması El kitabı yani DSM-V e göre ise travma “Gerçek bir ölüm veya ölüm tehdidi, ciddi yaralanma veya cinsel şiddete maruziyet” şeklinde tanımlanmakta.

Hepimizin birbirimizden farklı olmamızla beraber hepimizin ruhsal hassaslığı da birbirinden farklıdır. Bu yüzden kimimize göre normal görülebilen olaylar kimimizi çok derinden etkileyip kişi tarafından travma şeklinde adlandırılalabilir. Bununla beraber doğal afetler, kazalar, beklenmedik ölümler, ciddi ölümcül hastalıklara yakalanma, savaş-işkence-tecavüz travmaya yol açabileceği bilinen olaylardan bazılarıdır. Bu noktada yapılan araştırmalar göstermiştir ki insan eliyle yaratılar travmaların yıkıcı etkileri daha yüksektir.

Günümüz dünyasında travmalarımız geçmişten biraz daha farklı. Tarihsel olarak travmalar fiziksel acı eksenindeyken, bugün ise fiziksel acıdan ziyade bizi etkileme düzeyiyle ölçülmekte. Bundan dolayı bir ilişkimiz bittiğinde, işimizi kaybettiğimizde veya bir yakınımızı kaybettiğimizde kısaca bizi derinden etkileyen ve çaresiz hissettiren her duruma travma ismini verebiliyoruz.

Travmaya çeşitli şekillerde tepkiler veriyoruz. Bu tepkiler anormal bir duruma verilen anormal tepkiler oluyor ve bu gayet normal. Verilen tüm tepkiler bedenimizin ve zihnimizin bu durumdan kurtulmak için yaptığı mücadelenin bir sonucu. Bu tepkiler duygusal, zihinsel, fiziksel ve davranışsal boyutta olabilir. Bunlar;

Duygusal: Şok, korku, üzüntü, öfke, çaresizlik, suçluluk, utanç, umutsuzluk, değersizlik, kaygı, endişe, pişmanlık, karamsarlık, şüphe, güvensizlik, yetersizlik, yalnızlık

Zihinsel: İnkar, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, rahatsız edici rüyalar, intihar düşünceleri, travmatik olaya dair çok canlı imgeler, travmayı yeniden yaşama, rüyada gibi algılama, çarpık/hatalı düşünceler

Fiziksel: baş ağrısı, göğüs ağrısı, mide bulantısı, kalpte/boğazda sıkışma, gürültüye karşı duyarlılık, iştah artması/azalması, nefeste darlık, yorgunluk, ağız kuruluğu, uyku problemleri, iştah artışı/kaybı, titreme, çarpıntı

Davranışsal: Ani ve/veya aşırı tepkiler verme, içe kapanma, kaçınma, kayıtsızlık, çok ağlama ya da ağlayamama, dikkatsizlik, düşünmeden risk alma, alkol ve madde kullanımı

Bazı durumlarda, olayın üzerinden zaman geçtiği halde tepkilerin yoğunluğu devam edebilir ve kişinin gündelik yaşamını sürdürmesini engelleyecek boyuta gelebilir. Olayın üzerinden bir ay geçtikten sonra hala devam eden travmayı yeniden yaşantılama, olayı hatırlatan yerlerden ya da durumlardan sürekli kaçınma, aşırı hassasiyet ve sinirlilik gibi aşırı uyarılma tepkileri Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) belirtileri olabilir.

Travmatik yaşantının açtığı yaraların iyileşmesi zaman alır. Bu, yaşanılan travmanın kabul edildiği ve buna eşlik eden yasın tutulduğu bir süreçtir. Yaşanılan kaybın telafisi mümkün olmasa da, bu sarsıcı deneyim ile baş etmeye çalışırız. Anormal deneyime verdiğimiz anormal tepkiler olay geçtikten sonra da etkisi sürdürüyorsa hâlâ diken üstündeysek diken üstünde olmak bizim günlük işlevselliğimizi bozuyorsa yardım almayı düşünebilirsiniz.

Kaynakça:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/382265

https://www.journalagent.com/phd/pdfs/PHD-29392-REVIEW-INCI.pdf

https://www.bilgi.edu.tr/upload/tramva/

Travma ile Başaçıkma

Travma, bireyin gerçek ya da algılanan bir ölüm ya da yaralanma içeren, ya da kendisinin veya bir başkalarının fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturan olay veya olaylar yaşaması, tanık olmasıdır. Hayatımızı bir halat gibi düşünürsek travma, o halatın kopması anlamına gelir. Bu halat tekrar düğümlenip bir bütün haline gelebilir lakin o düğüm hep orada kalacaktır.

Travma sonrası iyileşmek zaman alıcı bir süreçtir. İyileşme , acının içinde sıkışıp kalmamak, bu acı üstüne çalışıp onu bütün sistemimizi terk etmesi için salıvermektir.  Bu süreç içinde yapılabilecek bazı öneriler şöyledir.

1 ) Dışarı Çıkartmak

Dışarı çıkartmak travmanın üstüne çalışmak anlamına gelir. Travmayı anlatmak ve konuşmak gereklidir. Konuşulmazsa, düşünülmezse geçer gider diye düşünmek uygun değildir. Konuşmak bazı durumlarda zor gelebilir, böyle durumlarda yazmak veya resmetmek de denenebilir.  Ses kaydı almak veya videoya çekmek de denenebilir. Amaç var olan duyguyu bastırmayı önlemektir. Bastırılmış duygular dışarı öfke olarak çıkabilir.

Travma üstüne konuşmak kolay değildir. Anlatırken zorlandığınızda mola verebilir, bulunulan ortamdan biraz uzaklaşabilirsiniz. Örneğin kısa bir yürüyüş yapmak iyi gelebilir. Anlatmakta gerçekten zorlanıyorsanız ve kontrol edemediğiniz güçlü tepkiler veriyorsanız, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

2) Kaçınma İle Başa Çıkmak

Bu süreç adım adım kaçınılan durumla yüzleşmeyi içerir.  Örneğin bir trafik kazası yaşamış ve travmatize olmuş bir birey, araba sürmekten kaçınıyor olabilir. Bu aktivite veya durumu onunla bağlantılı olan kolaydan zora doğru giden küçük parçalara bölüp sonunda kaçınılan durumla yüzleşme ve başa çıkma sağlanabilir. Kişi her adımda kendini nasıl hissettiğini puanlayabilir. 0 en kaygı verici, 10 en rahat gibi. Bir adımda tam rahatlama sağlanmadan daha zor olan diğer adıma geçilmemelidir.

Bir örnek:

Arka koltukta seyahat et  (en kolay)

Ön koltukta seyahat et

Kendi mahallende araba sür

Tekrar trafiğe çık. (en zor)

3) Güvende Hissetmeme İle Başa Çıkma

Kişi travma sonrası aşırı koruyucu bir tutum içine girebilir. Sevdiklerini ve kendini dünyanın kötülüklerine karşı koruma ihtiyacı hissedebilir. Bu da kişiyi aşırı kaygılı ve şüpheci bir ruh haline itebilir.

Örneğin kaza geçiren kişinin yolcu iken bile hayali fren yapması sık görülen bir durumdur. Bu durumda kişinin hayali fen yapması yerine gevşeme egzersizlerini yapması daha yararlı bir durumdur.

Endişeyi azaltmak için nefes egzersizleri, dikkat dağıtma egzersizleri veya meditasyon faydalı olabilir.

4)Öfke ve Huzursuzlukla Başa Çıkma

Öfkelendiren ortamdan bir süre uzaklaşma yararlı olabilir. “Bir süre yalnız kalmak istiyorum.” demek biraz sakinleşmenizi sağlayabilir. Ayrıca fiziksel aktiviteyi arttırmak öfke kontrolünü sağlamaya ve duygu durumunuzu düzenlemeye yardımcı olur.

5) Uyku Sorunlarıyla Başa Çıkma

Uyku sorunlarıyla baş etmek için bazı tavsiyeler şu şekildedir:

Yatmadan önce kahve, çay, çikolata, alkol tüketiminden uzak durun.

Gün içinde ekstra uyumayın.

Uyku rutini oluşturun. Belirli saatlerde yatın ve belirli saatlerde uyanın. Uyumadan önce yaşadığınız sorunlarla uğraşmayın.

Yatmadan önce egzersiz yapabilirsiniz. Ilık bir banyo iyi hissettirebilir.

Yatağa girdikten 30 dakika sonra uyuyamamış olursanız yataktan kalkın, bir aktivite ile 15 dakika uğraşın (kitap okuma, müzik dinleme …vb. ) daha sonra tekrar yatağa gidin. Bu süreci uyuyana kadar tekrarlayın.

Doğal reçetelere başvurabilirsiniz. Papatya çayı, süt … vb. gibi.

6) Cinsel Zorluklarla Başa Çıkma

Partnerinizle konuşun. Düşüncelerinizi ve hissettiklerinizi ona açıklayın.  İlişkiye girmek yerine başka yakınlaşmaları deneyebilirsiniz. Dokunma, okşama, masaj … vb . farklı yöntemleri uygulayabilirsiniz. İlişkiden önce rahatlamayı deneyebilirsiniz. Hafif bir müzik, odanın zevkinize göre düzenlenmesi daha iyi hissettirebilir.  Çevrenizde travmayı hatırlatan, sıkıntınızı tetikleyen şeyler varsa onlardan kurtulmanız verimli olacaktır.

8 aydan daha uzun süren travma tepkileri için profesyonel bir destek almak gereklidir. Travmaya doğru veya yanlış tepki verilmez, travma beklenmedik şekilde gelişir ve tepkimizi kontrol edemeyiz. Ancak travma üzerinden zaman geçmesine rağmen iş, aile ve sosyal hayatta yaşadığınız sorunlar devam ediyorsa ve hayatınız tekrar normal akışına dönemediyse yardım almaktan çekinmeyiniz.

Travma Eğitim

Travma Danışmanlığında Psikolojik Uygulamalar Eğitimi

TRAVMA ÇALIŞMALARINDA PSİKOLOJİK UYGULAMALAR SERTİFİKA PROGRAMI

Travma eğitimi nedir?

Travma Odaklı Psikoterapi Eğitim Programı farklı müdahalelerle travma ve travmaya bağlı olarak gelişen problem ve belirtilerin beden ve sinir sistemi üzerindeki etkisinin anlaşılmasını ve travmanın psikolojik boyutuyla etkin bir biçimde çalışılmasını sağlar.

Travma eğitiminin amacı nedir?

Deprem, sel vb. doğal afetler, savaşlar, göç, cinsel taciz, şiddet, diğer travmalar, çocuk ihmal ve istismarı, ergen ve gençlerde intihar, okul ve işyerlerinde kritik durum yönetimi konularında ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların travmaya müdahale için bilgi ve yeterliliklerinin arttırılması amaçlanmaktadır.

PSİKOAKTİF TERAPİ & EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

INVIVO ACADEMY

işbirliği ile

Psikoloji, Aile Danışmanlığı, Psikoterapi ve Koçluk alanlarında pekçok eğitimler düzenleyerek binlerce kişiye sertifikalı eğitim vermiş olan PSİKOAKTİF EĞİTİM eğitimler düzenlemektedir.

EĞİTİME KİMLER KATILABİLİR?

Tıp, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmetler, çocuk gelişimi, okulöncesi öğretmenliği ve hemşirelik lisans mezunları ve öğrencileri katılabilir.

Kayıtlar devam etmektedir.

EĞİTİM TARİHİ

Uzaktan (Online) Eğitim Tarihleri: İstediğiniz tarihte kaydolup, eğitimi online olarak alabilirsiniz.

Yalnızca online uzaktan eğitim verilmektedir.

VERİLECEK BELGE

ÇİFT SERTİFİKA İMKANI !

1. E-Devlet onaylı İstanbul Esenyurt Üniversitesi tarafından düzenlenmiş Sertifika verilmektedir. Sertifikalar E-Devlet'ten görülebilmektedir.

2. İngiltere'de bulunan Eğitim Merkezi INVIVO ACADEMY ve PSİKOAKTİF EĞİTİM ENSTİTÜSÜ onaylı Uluslararası geçerli Uygulayıcı Sertifikası verilmektedir.

EĞİTİM ÖZELLİKLERİ

Eğitim Ortamı:

Uzaktan Eğitim ile Türkiye'nin her yerinden eğitime online olarak katılma imkanı vardır. Eğitim yalnızca online olarak yapılmaktadır.

Ders videolarına yaşam boyu sınırsız erişim sağlanır.

Psikoloji Eğitimleri

Eğitim Koordinatörü:

Yrd.Doç.Dr. Psikolog Hatice TOPÇU ERSOY

EĞİTİM İÇERİĞİ

Travma Eğitimi İçeriği

Travma Eğitimi (Travma Odaklı Psikoterapi Eğitim Programı) travma etkilerinin anlaşılmasını ve travmanın psikolojik boyutuyla çalışılmasını sağlar.

Travma, günlük rutin işleyişi bozan, aniden, beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar, travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilir. Yaşanmış olan bir trafik kazası, doğal afet – deprem, sel – taciz ya da daha zorlayıcı bir yaşantı veya on beş yıllık evlilikte atılmış olan ilk tokat bu konuya örnek oluşturabilir. Biraz daha ayrıntılandırırsak eğer;

Travmatik yaşantılar; İnsan eliyle oluşanlar: Kaza ile olanlar: Trafik, uçak, gemi vb. kazalar, yangın, tüp patlaması, nükleer kazalar, grizu patlaması vb… Bilerek oluşturulanlar: Savaşlar, kitle katliamları, soykırımlar, toplama kampları, tecavüz, taciz, terör eylemleri vb… Doğal yollarla oluşanlar: Deprem, sel, kasırga, yer kayması, yanardağ patlaması vb…

Bu eğitimin amacı psikososyal yardım alanında çalışanların travma konusundaki farkındalıklarını arttırarak, önleyici uygulamalara ve tedaviye yönelik bilgilerini zenginleştirmektir.

Travma Eğitimi İZMİR

Travma Nedir ?

Savaş Travması

Cinsel Yönelim ve Ayrımcılıkla Mücadele

Kadına Yönelik Şiddet: Ev İçi Şiddet, Cinsel Şiddet

Sığınmacı ve Göçmenlerle Çalışmak

Sinsi Travma: Homofobi

Travmatik Stres ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma Değerlendirme, Risk Faktörleri ve Tanı Koymak

Krize Müdahele, Acil Psikolojik İlk Yardım, İkincil Travmatik Stres

Doğal Afetlerlerle Çalışmak

Travma Mağdurları ile Çalışmak

Travma eğitimi değerlendirmesi

EĞİTİM ÜCRETİ VE ÖDEME BİLGİLERİ

KATILIM ÜCRETİ:  2990 TL

ÖDEME SEÇENEKLERİ

1. KREDİ KARTI İLE ONLINE TAKSİTLİ ÖDEME SEÇENEĞİ

Güvenli ödeme sayfamızdan online kredi kartı ile peşin veya 9 taksitle ödeme yapılabilmektedir.

Bütün kartlara taksit seçeneği mevcuttur.

Ödeme yapıldıktan sonra psikoaktif@gmail.com adresine katılımcının ad-soyadını ve eğitim adını belirten bir e-mail gönderilmesi gerekmektedir.

Ödeme onaylandıktan sonra eğitime kaydınız yapılarak, uzaktan eğitime giriş şifreniz e-posta adresinize gönderilecektir.

2. HAVALE YÖNTEMİYLE ÖDEME SEÇENEĞİ

Havale ile ödeme yapmak için ücret aşağıdaki hesaba peşin olarak yatırılacaktır:

GARANTİ BANKASI
EGE ÜNİV.TIP FAKÜLTE Şubesi ( Şube Kodu : 1373 )
Psikoaktif Özel Sağlık Hizmetleri Bilişim ve Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti
IBAN NO: TR 82 000 6200 1373 0000 6299 805

ÖNEMLİ NOT: Ücret yatırılırken ad-soyad ve eğitim adı belirtilmelidir.

Ödeme yapıldıktan sonra mutlaka psikoaktif@gmail.com adresine katılımcının ad-soyadını ve ödeme yapıldığını belirten bir e-mail gönderilmesi gerekmektedir.